Gion Matsuri; Bir Şinto Festivali
Her köşesi başka bir tarih kokan kent Kyoto…
Tapınakları, sarayları, bahçeleri ve heykelleriyle tam bir mistik şehir Kyoto, Japonya’ya yıllarca başkentlik yapmış ve dünyaca ünlü “Gion Matsuri” festivaline ev sahipliği yapmaktadır. Her yılın 17-24 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşen festival adını Kyoto’da bir mahaleden alıyor. Gion mahallesi. İbadet etmek anlamını taşıyan Matsuri kelimesiyle birleşerek oluşturduğu bu festival 2099 yılında UNESCO tarafından “Dünya Miras Etkinliği” olarak kabul edilmiştir.
Festivalin Tarihçesi
Bir arınma ritüeli olarak ortaya çıkan festivalin oluşmasındaki en büyük etken 869 yılında üst üste yaşanan salgın, doğal afet ve yangınlardır. Salgının şidddeti ve güçlü bir şekilde yayılarak ciddi sayıda nüfusu azaltarak ölümlere neden olması nedeniyle bu durumun nedenini tanrı Gozu Tennö’ye bağlamışlar İmparator Seiwa-Tenno, Yasaka Tapınağı’nda halkın dua etmesini talimatlamıştır.
970 yılından itibaren arınma ritüelleri kutlama, festival ve şölen havasına bürünmüştür. Belli dönemlerde festivale yönetim tarafından talimat ile ara verilmek zorunda kalınsa dahi kısa bir süre sonra kaldığı yerden devam ederek günümüze kadar gelmiştir.
Gion Matsuri
Gion Matsuri Fetival’nin ana unsurlarından Yamahoko adı verilen çivisiz hazırlanmış tahta ve halatlardan oluşan şamandıralar yaklaşık 8-12 ton arasında ağırlıkları bulunan ve 15-25 metre yüksekliği olan bu yapılar uzun halatlarla çekilerek kortej oluşturulur. En görkemlisi kabul edilen Naginata Hoko’nun içerisine kutsal çocuk ve Gion Bayashi olarak isimlendirilen müzisyenler bulunur. Etrafı perdeli ve ortasında yüksek direği bulunan hokoların yönlendirilmesi ise ellerinde dikkat çekici yelpazeleri bulunan ve yöresel kostümlü 2 kişi tarafından gerçekleştirilir.
Hamurların saz ve bambu yapraklarına sarılarak hazırlanıp süslenen ve insanları yıl boyunca nazardan, kötülüklerden ve hastalıklardan koruyacağına inanılan ama maalesef yenmeyen kek “Chimaki” Kyoto’daki tüm ev ve işyerlerinde görebileceğiniz süslerdendir.
Bir Efsaneye Göre;
Tanrı Susano-o, seyahat ederken gittiği yerde akşam olmuş ve kalacak bir yer aramıştır. Burada Somin Shorai ve Kotan Shorai adında iki kardeş varmış. Ağabeyi Somin fakir bir adamken, küçük kardeşi ise zenginmiş. Zengin olan Kotan Shorai,tanrı Susano-o’yu misafir olarak evine kabul etmemiş. Fakir olan Somin Shorai, tanrıyı evine kabul ederek onu misafir etmiş. Somin Shorai ve ailesi, fakir olmasına rağmen tanrı Susano-o’ya konuksever ve cömert davranarak, ona pirinç lapası ve darı ikram etmiş. Yıllar sonra tanrı, sekiz prensiyle birlikte Somin Shorai ve ailesini yeniden ziyaret etmiş. Tanrı,Somin'e kimliğini açıklamış ve onlara gelecekteki kötülüklerden ve veba salgınından korunmaları için demet hâlinde saz halkaları vermiş. Bu sayede Somin Shorai ve ailesi, sonsuza dek kötülüklerden korunmuş.
Festival Başlamadan;
Her festivalde olduğu gibi bu festival için de yoğun hazırlıklar yapılmaktadır ancak bu festival hazırlıkları diğerleri gibi teknik donanım, kortej alan hazırlıkları olmaktan ziyade ritüellerle dolu başka bir minik festival havası ile Osendono Gi ritüeli yapılır. Bunun için Yasaka Jinja Tapınağı ziyaret edilir. Şamandıra liderleri, Naginataboko şamandırasına oturarak “Chigo” (kutsal çocuk) ve diğer çocuklarla dua ederler. Ardından, Yasaka Jinja Türbesi'nde festivalin güvenli bir şekilde tamamlanması için ayin yapılır. 2 Temmuz’da “Kuji-tori” adı altında geçit törenindeki şamandıraların sırasını belirlemek için Kyoto Belediye Meclis Binası’nda kura çekilir. Festivalin en haraketli bölgesi, Kamo Nehri'nin karşısındaki bölgedir. Geçit töreninden önce yama ve hoko şamandıraları, Karasuma ve Shijo sokaklarının kesiştiği noktada sergilenir ve bazıları turistlerin ziyaretine açılır. Festivaleden üç gün önce akşam üzeri sokaklar trafiğe kapatılarak, sokak eğlenceleri düzenlenerek, festivalin heyecanı arttırılır. Her günün ayrı bir ismi vardır. Bu partilerin ilk gününe “Yoiyama”, ikinci gününe “Yoiyoiyama”, üçüncü güne “Yoiyoiyoiyama” denir.
Geleneksel Japon müzikleri eşliğinde Geyşalar özel oluşturulan alanlarda turistlerle sohbet ederler ve “Byobu Matsuri” adı altında Yamahoko-cho bölgesindeki bazı aileler, geleneksel Japon zevkini yansıtan evlerini turistlere ziyarete açarlar. 10 ve 14 Temmuz tarihleri arasında meraklı gezginler, tören için hazırlanan şamandıraların montajını izleyebilirler. 17 Temmuz’da tüm sokaklar trafiğe kapatılır ve Festival töreni, “Naginatahoko” adlı şamandıranın üzerinde oturan “Chigo”, yani kutsal çocuğun kutsal ipi kılıçla kesmesiyle başlar.
Kutsal çocuğun kutsal ipi kılıçla kesmesiyle…
Gion Matsuri Festivali, “Saki Matsuri” ve “Ato Matsuri” olarak iki bölümden oluşmaktadır. 10-17 Temmuz’da 23 şamandıranın katıldığı festivale Saki Matsuri,18-24 Temmuz’da 11 şamandıranın katıldığı küçük ölçekli festivale Ato Matsuri denilmektedir. İp kesme olayına “shimenawa-kiri” denir. Bu ip, ruh dünyasının sınırını temsil eder. Bu şekilde şamandıraların ruh dünyasına ilerleyebileceğine inanılır. Herkesin sabırsızlıkla beklediği geçit töreni, bu seremoniyle başlamış olur. Şamandıraların geçit törenini milyonlarca turist izler ve o anı ölümsüzleştirmek için adeta birbirleriyle yarışırlar.
Festival’de Ne Yiyebiliriz?
Gion Matsuri Festivali’nin olmazsa olmazı, sokaklarda açılan yiyecek ve içecek stantları ve rengarenk yukata giymiş kadınlardır. Özellikle gece açılan tezgâhlarda, Japonya’nın geleneksel sokak yemekleri olan yakitori, balık şeklindeki taiyaki kurabiyeleri, okonomiyaki krepleri ve mochi gibi geleneksel Japon tatlıları sunulur.
Talep Formu