İstanbul Yeni Havalimanında uçuştan 4 saat önce buluşma ve check-in işlemlerimizin ardından Tokyo-Narita Havaalanı uçuşumuzu gerçekleştiriyoruz. Geceleme uçakta.

Yerel saat ile 09:05’de Tokyo Narita Havalimanına inişimizin ardından yapacağımız panoramik şehir turunun ardından  otelimize transfer ve check-in işlemleri. Geceleme otelimizde

Otelde  alacağımız kahvaltının ardından arzu eden misafirlerimiz rehberimizin ekstra olarak organize edeceği Tokyo Şehir Turuna katılabilirler. Şehir turunda ilk göreceğimiz yer Ana Saray, İmparatorluk ailesinin özel konutları, arşiv, müze ve idari ofisler olmak üzere birçok binayı içeren Tokyo İmparatorluk Sarayı olacak. Tokyo İmparatorluk Sarayı, 15. yüzyılda Şogu'nun ikamet ettiği eski bir kalenin bulunduğu alana inşa edilmiştir. 19. yüzyılda, İmparator Meiji kraliyet hanesini Kyoto'dan Tokya'ya taşıdığında burası da kraliyet ailesinin mülkü olmuştur. Binaların çoğu İkinci Dünya Savaşı'nda tahrip edildiğinden dolayı, bugün saraydan kalan en eski eşyalar sadece 50 yıllıktır. İkinci durağımız lüks butiklerin yanı sıra birinci sınıf kokteyl ve suşi barlarıyla dolu olan şehrin en popüler alışveriş bölgelerinden biri olan Ginza bölgesi olacak. Ginza, dünyanın en lüks alışveriş bölgelerinden biri olarak bütün dünyadan sayısız turiste ev sahipliği yapmaktadır. Ardından Budist tapınağı olan, Tokyo’nun en eski ve en renkli tapınaklarından biri olarak kabul edilen Asukasa Tapınağı ya da diğer bir adıyla Sensoji Tapınağı olacaktır. Santa-jama (Üç Tanrının Tapınağı) olarak da adlandırılan Asakusa, hem turistler hem yerel halk tarafından oldukça ilgi görmektedir. II. Dünya Savaşı'nın son senesindeki bombalı saldırılardan sonra Tokyo'da ayakta kalabilen nadir tapınaklarındandır, bu sebeple binanın orijinal yapısı hâlâ bozulmamıştır. Tapınak her sene mayıs ayında düzenlenen Santa Festivali'ne de ev sahipliği yapmaktadır. Efsaneye göre 2 balıkçı erkek kardeş tarafından, merhamet tanrıçası Kannon’a saygılarını sunmak adına inşa edilmiş olan Asukasa Tapınağı’nın ardından Nakamise adı verilen alışveriş caddesini görüyoruz. Ardından, Tokyo’nun dünya çapındaki en ünlü mahallelerinden biri olan Akihabara ziyaretimiz ile turumuza devam ediyoruz. Akihabara, küçük işporta tezgahlarından çok büyük alışveriş merkezlerine kadar farklı türde elektronik mağazalarıyla ünlü son derece kalabalık bir alışveriş bölgesidir. Tur sonrası vereceğimiz serbest zamanın ardından otelimize dönüyoruz.Geceleme otelimizde

Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından rehberimizin vereceği hareket saatine kadar serbest zaman ve sonrasında gemiye transferimiz gerçekleşiyor.

Gemide alacağımız kahvaltının ardından arzu eden misafirlerimiz rehberimizin ekstra olarak organize edeceği Ashi Gölü & Fuji Manzaralı Kasabalar Turuna katılabilirler. Shimizu Limanı’na yanaşmasıyla beraber yaklaşık 1,5 saat mesafede bulunan masalsı Ashi Gölü’ne gidiyoruz. Burada yaklaşık yarım saat sürecek tekne gezisi sonrası Fuji Dağı etrafındaki gelenksel Japon kültürünü en iyi şekilde tanıyabileceğimiz kasabaları geziyoruz. Japonların ünlü Fuji Dağı manzaralı bu kasabaların efsanevi öykülerini dinlerken büyükşehirler dışındaki yaşantıyı en iyi şekilde tanıyabileceğimiz bir gezi sonrası gemimize transfer.

Gemide alacağımız kahvaltının ardından arzu eden misafirlerimiz rehberimizin ekstra olarak organize edeceği Nagoya Kalesi Honmaru Sarayı turuna katılabilirler.

Gemide alacağımız kahvaltının ardından arzu eden misafirlerimiz rehberimizin ekstra olarak organize edeceği Kyoto Turuna katılabilirler. Japon İmparatorluğunun 1100 yıl başkentliğini yapmış olan kent günümüzde ülkenin kültür ve tarih başkenti olarak görülmekte ve her yıl artan bir ilgiyle milyonlarca ziyaretçisine unutulmaz anlar sunmaktadır. Her köşesinde bir hazine bulunan Kyoto kent UNESCO dünya mirası listesinde bulunan 17 yere sahiptir. Bizlerde bu gezimizde listenin en tepesinde bulunan Kiyomizudera ve Kinkakuji tapınaklarını görme şansını yakalıyoruz. Kiyomizu Tapınağı, Japonya'daki en önemli Budist tapınaklarındandır. Tarihi, ahşap mimarisi ve ziyaretçilerine sunduğu muhteşem Kyoto manzarasıyla bu önemi fazlasıyla hak ediyor. Özellikle Japon ziyaretçilerin uzun bir hayat, başarılı bir eğitim ve şanslı bir aşk hayatı için ü. ayrı suyundan içmek üzere sıraya girdikleri Otawa şelalesi, tapınağın buraya kuruluş nedenlerinden biridir. Dilerseniz siz de içebilirsiniz. Ama unutmayın ü.ünden de içmek aç gözlülük olarak görülmektedir. Hemen girişinde bulunan ünlü alışveriş sokağında ise Japonya'ya ait her türlü hediye ve tatlıları bulmak, tatmak mümkün. Sonraki noktamız olan Kinkaku Tapınağına gitmek üzere aracımıza binip Kiyomizudera'dan ayrılıyoruz. Kinkakuji(Altın Köşk Tapınağı) bir Zen tapınağı olarak tanınmıştır. Asıl ona ün katan özelliği ise, altın varaklarla kaplı olması ve bu göz alıcı g.rüntünün hemen yanı başında bulunan göletteki yansımasıyla ortaya çıkan nefes kesici manzarasıdır. İçinde bulunduğu bahçe ve diğer tarihi yapılarıyla Kyoto'nun en değerli hazinelerinden biridir. En güzel fotoğraflarımızı çektikten sonra tekrar aracımızla buluşup Japon kültürünün en ilgi çeken Geshalara ev sahipliği yapan Gion bölgesine gidiyoruz. Yüz yıllardır neredeyse hiç değişmeden günümüze kadar ulaşabilmiş dar sokakları ahşap yapıları, bizleri alıp yüz yıllar öncesine g.türüyor.Hala Geiko(sanat kadını) ve Maiko(çırak geisha) yetiştiren Gion Geisha okulu geleneklerinden kopmadan varlığını sürdürmektedir. Gion sokaklarını gezerken Geishaların ilginç yaşam hikayelerini öğreneceğiz. Kyoto gezimizindevamında aracımıza binip biraz güneye inerek Fushimi Inari Taisha ziyaretimizi yapıyoruz. Fushimi İnari Taisha bir Shinto tapınağıdır ve Japonya genelinde bulunan 30 bin civarındaki İnari tapınaklarının merkezidir. Buraya gelen ziyaretçilerin asla unutamadığı Vermilion kırmızısı renkte olan binlerce Torii(kutsal kapı) koridoru, sizlerinde sayısız fotoğraf çekmenize neden olacak. Daha bereketli ürün almak için çiftçilerin dua ettiği Shinto tanrısı İnari, şimdilerde herkes tarafından işlerinin iyi gitmesi bol kazanç elde edilmesi için dua edilen çok popüler bir tanrı olmuştur. Kyoto kentinin hazinelerinden biri olan Fushimi İnari Taisha ziyaretimiz sonrası tekrar aracımızla buluşup gemimize gitmek üzere limana doğru yol alıyoruz.

Gemide alacağımız kahvaltının ardından arzu eden misafirlerimiz rehberimizin ekstra olarak organize edeceği Himeji Kalesi & 14. YY Japonyasına Yolculuk turuna katılabilirler. Himeji, 14. yüzyılda bir kale kasabası olarak kuruldu. Yüzyıllar boyunca kale, farklı hükümdarlar döneminde birçok büyük yenileme ve genişletme sürecinden geçti. Bugün Himeji Kalesi hala yamaçta yer almaktadır ve bölgeye gelen ziyaretçilerin ana cazibe merkezidir. Yaklaşık yarım milyon sakinin yaşadığı şehir, kaleyi, tapınakları ve tapınakları keşfederken tadını çıkarabileceğiniz çok çeşitli yemek ve alışveriş fırsatları sunuyor.

Gemide alacağımız kahvaltının ardından arzu eden misafirlerimiz rehberimizin ekstra olarak organize edeceği Kochi Castle & Kochi Şehir Turuna katılabilirler. Şehrin en saygı duyulan iki simgesini gezerken, Kochi'nin feodal dönemin sonunda nasıl pro-emperyal ideolojinin merkezi haline geldiğini öğrenin. İskeleden Kochi Kalesi'ne gidiyoruz. Feodal lord Yamanouchi Kazutoyo tarafından 400 yıldan uzun bir süre önce inşa edilen "donjon" veya ana kule, tüm şehrin ünlü, panoramik manzaralarını sunarak zirveye tırmanmaya değer. Turunuz sizi kalenin ikinci kalesini iç mabedine bağlayan güzelce restore edilmiş Tsumemon Kapısı'ndan geçirecek ve yerel ve tarihi hazinelere ev sahipliği yapan yaşam alanlarını veya "honmaru"yu görmeden hiçbir ziyaret tamamlanmış sayılmaz. Kale arazisinde bir yürüyüşten sonra, otobüsünüze binecek ve güzel Katsurahama Plajı'na gideceksiniz. Burada, feodal Japonya'yı modernize edilmiş, birleşik bir ulusa dönüştürmekle tanınan, Japonya'nın en sevilen tarihi figürlerinden biri olan Sakamoto Ryoma'nın heykeli duruyor. Turumuzun bitiminde gemimize geri dönüyoruz.Not: Hirosaki Kalesi kulesi, iç taş duvarının 10 yıllık yenilenmesi için yeniden yerleştirildi. Hirosaki Castle Park'taki yürüyüş, çoğunlukla düz çıplak zemin üzerindedir. Kalede asansör yok. İçerideki katları gezmek için yaklaşık dik (neredeyse merdiven) merdiven gerekiyor. Yürüme zorluğu çeken misafirlerimiz kale ziyareti sürecince bahçe kısmında dinlenebilirler.

Gemide alacağımız kahvaltının ardından Kagoshima Şehir turumuza başlıyoruz. Kagoshima Sumi Yarımadası üzerindeki aktif bir volkan olan Sakurajima dağının gölgesinde kurulmuş bir şehirdir. Limandan hareket ile önce Kagoshima’nın ve Sakurajima Dağı’nın çok güzel manzaralarını görebileceğimiz Shiroyama Gözlem Evi’ne ev sahipliği yapan bir tepe üzerine kurulmuş Shiroyama Parkı’nı ziyaret edeceğiz. Sonrasında ülkenin en güzel geleneksel Japon bahçelerinden biri olan Sengen-en Garen’a gideceğiz. Kahoshima Körfezi ve Sakurajima Dağının en güzel fotoğraflanabildiği klasik Japon stilindeki bu park alanı içinde göletler, akarsular, tapınaklar ve bonzailer bulunmaktadır. Turumuz Tenmonkan Alışveriş çarşısındaki serbest zaman sonrası limanda son bulacaktır.

Gemide alacağımız kahvaltının ardından arzu eden misafirlerimiz rehberimizin ekstra olarak organize edeceği Nagasaki Şehir turuna katılabilirler. Turumuza Peace Memorial Park'a giderek başlayacağız. Burada eşsiz Megami Ohashi Köprüsü şehrin ve Mistubishi tersanesinin manzarasına şahit olacağız. Peace Memorial Park, 9 Ağustos 1945 patlamasının Ground Zero'sunun yakınında yer almaktadır. Atom Bombası Müzesi, bombalamaya yol açan olayları ve olayın kendisini kaydeder. Ground Zero'yu işaretleyen siyah bir monolit olan Atom Bombası Hiposantr'ına yürüyün. Yeniden inşa edilen Urakami Katedrali'ni ve tek bacaklı Torii kapısını ziyaret edeceğiz. Buradan Dejima Adası'na devam edeceğiz ve iki yüzyıl boyunca benzersiz Japon-Hollanda ticaret sisteminin nasıl işlediğini anlatan Dejima Müzesi'ni ziyaret edeceğiz Japonya'daki ilk ahşap Batı tarzı ev olan yedi tarihi binanın bulunduğu Yabancı Yerleşim Bölgesi'ndeki Glover Bahçesi'ne doğru yürüyeceğiz.

Özel Notlar: Bu tur, savaşın vahşetlerine ilişkin grafik resimler ve gösterimler gibi hassas materyaller içerir. Müzeden merkeze yaklaşık 50 basamak çıkmak gerekiyor. Glover Bahçesi tepenin tepesinde yer alıyor; yolcular yokuş yukarı yürümeli, dik basamakları tırmanmalı ve engebeli yüzeylerde seyahat etmelidir. Glover Bahçesi kısmen inşaat halinde olabilir ve üstü kapalı olabilir.Rahat, alçak topuklu yürüyüş ayakkabıları giyilmesini öneriyoruz.

Gemide alacağımız kahvaltının ardından arzu eden misafirlerimiz rehberimizin ekstra olarak organize edeceği Sasebo Adası ve Tekne turuna katılabilirler. Japon İmparatorluk Donanması’nda ve bugün ABD Donanması’nın üssü olarak. Koyun koyu mavi sularına karşı güzel bir manzara olan yakınlardaki zümrüt yeşili 208 Kujuku Adası’nda bir tekne turunu kaçırmayın. Kıyıda, hepsi Kujuku Adaları’nın muhteşem manzaralarına sahip 80 hayvan ve 1.200 bitki türüne sahip Sasebo’nun Zooloji ve Tropikal Botanik Bahçesi’ni keşfedin. Ve eğer Hollanda’ya gitmek istiyorsanız, renkli lale tarlalarıyla tamamlanmış 17. yüzyıldan kalma yeniden yaratılmış bir Hollanda köyü olan Huis Ten Bosch’a gidin. Daha otantik bir Japon deneyimi için, taze ürünler ve deniz ürünlerinin yanı sıra el yapımı kıyafetler ve çanak çömleklerle dolu bir pazarı ziyaret etmek üzere Yorozu-cho bölgesine gidin. 

Gemide alacağımız kahvaltının ardından arzu eden misafirlerimiz “Yakcheonsa Tapınağı & Yeomiji Botanik Bahçeleri & Cheonjeyeon Şelalesi “turuna katılabilirler. Bu güzel günde Güney Kore’ye bağlı Jeju Adasını keşfedeceğiz. Turumuzun en heyecan verici günlerinden biri! En göz kamaştırıcı renkler ve zevklerle dolu dolu bir gün için maceranıza Jeju Adası'ndaki Jungmun tatil bölgesine doğru manzaralı bir yolculuk yapacağız. Asya'nın en büyük botanik bahçesi olan Yeomiji Botanik Bahçesi'ne gidiyoruz. Burada 38 metre yüksekliğinde bir gözlem kulesinin demirlediği üç dönümlük bir cam sera keşfedeceksiniz. 2.000'den fazla egzotik bitki ve çiçek çeşidinin nefes kesici gösterilerini ve 24 dönümlük temalı açık hava bahçeleri sergileniyor. Ardından, yerel efsaneyi simgeleyen yedi bakirenin oyulmuş olduğu göz kamaştırıcı üç katlı şelalesini ve parlak kırmızı köprüsünü fotoğraflamak için Cheonjiyeon'a doğru ilerliyoruz. Erken Joseon Hanedanlığı tarzında görkemli bir şekilde inşa edilmiş Asya'nın en büyük Budist tapınağı olan Yakcheonsa Tapınağı'nda ruhsal bir seyahate çıkacağız. Tapınak ziyaretmizin ardında rengarenk Maeil Olle Pazarı'nda hediyelik eşya alışverişi için serbest zamanımız olacak. Turumuzun bitiminde gemimize geri dönüyoruz.

Gemide alacağımız kahvaltının ardından çıkış işlemlerimizi gerçekleştiriyoruz. Arzu eden misafirlerimiz rehberimizin ekstra olarak organize edeceği Seul Şehir Turuna katılabilirler. Turumuz esnasında göreceğimiz yerler arasında 1395 Yılında Jaseon Hanedanı’nın kurucusu olan Kral Taejo tarafından yaptırılan Gyeongbokgung Sarayı, şehrin kalbinde yer alan Insa Dong caddesi ve birçok pahalı markaya ev sahipliği yapan Myeong-Dong caddesi göreceğimiz yerler arasında olacak. Turumuzun bitiminde havalimanına transferimiz gerçekleşiyor.Havalimanında check-in işlemlerimizin ardından İstanbul uçuşumuz gerçekleşiyor.